Uzunluğu yaklaşık 120 cm’ye kadar ulaşabilen ve yumurtalarını ağızlarında kuluçkada tutan arowana balıkları (kemik dilliler/çatal sakallılar) Güney Amerika (Osteoglossum bicirrhosum) veya Güneydoğu Asya (Scleropages formosus) kökenlidir. Yalnızca etçil beslenirler ve su yüzeyinin üzerindeki hayvanları da avlarlar. Bu nedenle, diyetlerinin ağırlıklı olarak hayvansal protein içermesi önemlidir. Ancak, yedikleri hayvanların midelerinde çok yeşil besin bulunduğundan, bitkisel bileşenler de önemlidir. Bu bakımdan, avlarını tümüyle yiyen etçillerin diyetinin hayvansal ve bitkisel proteinlerin karışımından oluştuğunu söylemek mümkündür.
Arowana balıklarında renk oluşumu: Deneyimli yetiştiriciler çok güzel renklere sahip arowanalar yetiştirmeyi başarmıştır. Bu durumda renklerin doğru yemler kullanılarak korunması gerekmektedir, aksi halde solarlar. Yetiştiriciler yetiştirdikleri en üstün hayvanlarda da renklerin yalnızca mükemmel bir beslenmeyle en üst düzeyde oluştuğunu ve korunduğunu bildirmektedir. Yemin içeriğindeki karotinler özellikle kırmızı renk tonlarını doğal bir şekilde güçlendirir. Örneğin ticari somon balığı yetiştiriciliğinde kullanılan ve balığın etine kırmızı bir renk kazandıran, düşük maliyetli yapay karotinlerin yanı sıra, karideslerden elde edilen pahalı, doğal karotinler (astaksantinler) bulunmaktadır. JBL yalnızca yüksek kaliteli astaksantinleri kullanır. Bu nedenle, JBL yemleri birçok lider yetiştirici tarafından yetiştirdikleri değerli hayvanlar ve bunların yavruları için tercih edilmektedir.
JBL PRONOVO yemi prebiyotiktir
Prebiyotik yem: Burada bilim insanları, sindirimi ve dolayısıyla sağlığı destekledikleri konusunda hemfikirdirler. Balıklarımızla ilgili olarak işin başka bir önemli yönü daha vardır: Daha iyi bir sindirim, daha az dışkılama ve suyun daha az kirlenmesi anlamına gelir, bu da daha az yosun sorunu ve suyun daha temiz kalması demektir. Özellikle arowana gibi yemi iyi değerlendiren balıklarda işin bu yönü de gözardı edilmemelidir.